SSS

Sıkça Sorulan

Bazı Sorular

ReLife Sistemi, yaşamı yeniden yapılandırmanın mümkün olduğunu hem yüzlerce vaka üzerinde hem de kendi yaşamımda deneyimlediğim bir yaklaşımdır.

ReLife metinleri, annenin hikayesinden yola çıkarak özenle ve bilimsel temellere dayalı bir yöntemle hazırlanır. Çocuğun yaşadığı fiziksel ya da duygusal rahatsızlıkların, hatta davranış bozukluklarının kökenini annenin yaşam hikayesinde ararız. Çünkü biliriz ki, bir çocuğun yaşadığı her durumun arkasında bir sebep-sonuç ilişkisi ve bir mesaj yatar.

ReLife Sistemi, çocukların gelişim dönemlerini gelişim psikolojisi temellerine göre ele alarak her yaşa uygun şekilde tasarlanır. Her çocuğun yaşı, gelişimsel ihtiyaçları ve yaşadığı sorunlar farklıdır. Bu nedenle uygulanan yöntemler, çocuğun içinde bulunduğu psikolojik, duygusal ve bilişsel gelişim dönemine göre şekillendirilir.

Ayda 1 kere 18 yaşını doldurmamış olan çocukların anneleri ile online olarak Zoom üzerinden 40 dk. görüşme yaparız. Bu görüşme sonrasında şikayetçi olunan konularla ilgili bir öncelik sıralaması yaparak, en önemliden en önemsize doğru dönüşüm gerektiren konularla ilgili özel ses kayıtları hazırlayarak aile ile paylaşırız. Bir sonraki ay görüşmemizde önceki kayıtların sonuçlarını, değişimi gözlemlerken belirlediğimiz diğer konular üzerinde de çalışmaya başlarız. Böylelikle konuya göre değişmekle birlikte ortalama 3 ile 6 ay arasında, ayda 1 kere yaptığımız görüşmelerle çocukda ve ailede de köklü dönüşümlere ulaşabiliriz.

Elbette, eğer isterse baba tek başına ya da anne ile birlikte görüşmeye katılabilir.

Annelerde sık görülen davranış bozuklukları, genellikle stres, hormonal değişiklikler, psikolojik baskılar veya travmalar gibi faktörlerden kaynaklanabilir. İşte annelerde sıklıkla karşılaşılan bazı davranış bozuklukları:

1. Aşırı Koruyuculuk

  • Çocuklarını sürekli tehlikelerden koruma isteği ve aşırı kontrolcü davranışlar.

  • Çocukların bağımsızlık kazanmasını engelleyebilir.

2. Pasif-Aggresif Davranışlar

  • İsteklerini veya öfkesini açıkça ifade edemeyip dolaylı yollarla göstermesi.

  • Örneğin, ilgisizlik ya da çocuklara karşı alaycı bir tutum.

3. Duygusal İstikrarsızlık

  • Ani ruh hali değişiklikleri (aşırı neşe, öfke ya da üzüntü).

  • Özellikle doğum sonrası depresyon (postpartum depresyon) yaşayan annelerde görülür.

4. Bağımlılık

  • Çocuklara duygusal anlamda aşırı bağımlı olma.

  • Çocuğun hayatına gereğinden fazla müdahale etme.

5. Mükemmeliyetçilik

  • Çocukları ve kendisi için sürekli kusursuz olma çabası.

  • Hata yapıldığında yoğun suçluluk ve öfke hissetme.

6. Aşırı Eleştirellik

  • Çocukların davranışlarını sürekli eleştirme ve onlara yönelik yüksek beklentiler.

  • Çocuklarda özgüven kaybına yol açabilir.

7. Öfke Kontrol Bozukluğu

  • Çocuklara veya çevresine karşı sık ve kontrolsüz öfke patlamaları.

  • Çoğunlukla annede tükenmişlik sendromunun belirtisi olabilir.

8. İçe Kapanıklık

  • Çocuklara veya eşe karşı duygusal mesafe koyma.

  • Depresyon ya da anksiyete bozukluğu olan annelerde sık görülür.

9. Kaygı Bozuklukları

  • Çocuğun sağlığı, eğitimi veya geleceği hakkında sürekli endişelenme.

  • Bu, annenin sosyal ve günlük yaşamını olumsuz etkileyebilir.

10. Duygusal Manipülasyon

  • Çocuğun davranışlarını kontrol etmek için suçluluk duygusu yaratma veya sevgisini esirgeme gibi yöntemlere başvurma.

11. İhmal

  • Çocuğun temel ihtiyaçlarına karşı duyarsızlık veya ilgisizlik.

  • Özellikle depresyon veya madde bağımlılığı gibi durumlarla ilişkilidir.

12. Sosyal İzolasyon

  • Çocuklarına aşırı odaklanarak arkadaşlık ilişkilerinden veya sosyal çevreden tamamen uzaklaşma.

13. Bağlanma Sorunları

  • Çocuklarına duygusal anlamda yeterince bağlanamama veya onları reddetme.

Babaların sıklıkla yaşadığı davranış sorunları, genellikle toplumsal roller, stres faktörleri, geçmiş travmalar veya iletişim eksikliklerinden kaynaklanabilir. İşte bazı yaygın davranış sorunları:

1. Duygusal Mesafeli Olma

  • Çocuklarına ve eşine karşı duygusal olarak mesafeli davranabilir.

  • Sevgi ve takdir ifadelerinde bulunmaktan kaçınabilir.

2. Otoriter veya Baskıcı Tutum

  • Çocuklarına karşı aşırı disiplinli veya kontrolcü olabilir.

  • Hata yaptıklarında sert tepki gösterebilir.

3. İlgisizlik veya İhmal

  • Aile üyelerine yeterli zaman ayırmama.

  • Çocukların duygusal ihtiyaçlarını fark edememe.

4. İşkoliklik

  • İşe aşırı zaman ayırarak aile hayatını ihmal etme.

  • İş stresi nedeniyle eve geldiğinde fiziksel veya duygusal olarak yorgun olma.

5. Öfke ve Agresif Davranışlar

  • Stres veya sinir anlarında öfkesini kontrol edememe.

  • Evde sık sık bağırma veya fiziksel şiddet eğilimi.

6. Model Olmada Eksiklik

  • Çocuklarına iyi bir rol model olamama.

  • Sorumluluk ve dürüstlük gibi değerleri öğretmede başarısızlık.

7. Alkol veya Madde Bağımlılığı

  • Stresle başa çıkmak için zararlı alışkanlıklara yönelme.

  • Ailede güvensizlik ve kaosa yol açma.

8. Eş ile İletişim Sorunları

  • Eşiyle yeterince sağlıklı bir iletişim kuramama.

  • Tartışmalardan kaçınma veya pasif-agresif davranma.

9. Kıyaslama ve Eleştirel Tutum

  • Çocuklarını veya eşini sürekli başkalarıyla kıyaslama.

  • Eleştirici ve destekleyici olmayan tavırlar sergileme.

10. Empati Eksikliği

  • Aile bireylerinin hislerini anlamakta veya önemsemekte zorlanma.

  • Kendi bakış açısını merkeze alma.

  • Sistemin terapi ile farkları ve benzerlikleri nelerdir?

Hayır, ReLife Sistemi terapi değildir. Terapi; lisanslı ruh sağlığı uzmanları tarafından, bireylerin zihinsel ve duygusal sorunlarını ele almak ve tedavi etmek amacıyla yürütülen profesyonel bir süreçtir. Oysa ReLife Sistemi, bireyleri kendi potansiyellerini keşfetmeye, dönüşüm odaklı bir bakış açısı kazanmaya ve olumlu alışkanlıklar geliştirmeye teşvik eden bir kişisel gelişim modelidir.

Terapi ile Benzerlikleri

  1. Kişisel Farkındalık ve Dönüşüm
    Her ikisinde de kişinin kendini tanıma, mevcut düşünce kalıplarını gözden geçirme ve olumlu yönde dönüşme hedefi vardır.
  2. Düzenli Uygulamalar / Görüşmeler
    Terapi seansları gibi ReLife Sistemi’nde de düzenli görüşmeler ya da alıştırmalarla kişinin sürece bağlı kalması ve gelişimi desteklenir.
  3. Danışman Eşliği
    Terapi profesyonel bir terapist veya psikolog eşliğinde yapılırken, ReLife Sistemi’nde de alanında yüksek lisansını İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde 2018 yılında Aile Danışmanlığı ve Eğitmenliği alanından mezun olarak yapmış olan eğitimli bir rehber ve koç olan Zeynep Dündar, katılımcıyı sürece yönlendirir ve motive eder.

Terapi ile Farkları

  1. Tanı ve Tedavi Odaklı Olmaması
    • Terapi: Ruh sağlığı sorunlarını teşhis etmeyi, bireyin psikolojik iyilik hâlini artırmayı ve gerektiğinde tedavi etme sorumluluğunu içerir.

    • ReLife: Herhangi bir zihinsel hastalığı teşhis etmez veya tıbbi tedavi sunmaz; amaç psikoterapötik müdahaleden ziyade bireyin potansiyelini geliştirmeye ve yaşam kalitesini artırmaya yöneliktir.

  2. Resmî ve Hukukî Düzenlemeler
    • Terapi: Kanunlarla ve meslek örgütlerinin belirlediği etik kurallarla çerçevelenmiş, lisans gerektiren bir alandır.

    • ReLife: Resmî bir terapi uygulaması olmadığı için kanunlarca tanımlanmış “psikoterapist” unvanı ya da klinik yetkinlik gerektirmez; aile danışmanlığı, kişisel gelişim ve yaşam koçluğu prensipleriyle yürütülür.

  3. Amaç ve İçerik
    • Terapi: Geçmiş yaşantıları, travmaları veya bilişsel-davranışsal süreçleri ele alarak, ruhsal olarak daha sağlıklı bir noktaya ulaşmayı hedefler.

    • ReLife: Bireylerin mevcut güçlü yönlerini keşfetmelerini, potansiyel alanlarını geliştirmelerini, özgüven ve motivasyon kazanmalarını destekleyen, daha “şimdiyi kapsayan gelecek ve çözüm odaklı” bir yaklaşımı benimser.

  4. Uygulama Yöntemi
    • Terapi: Tanı koyma, terapi planı oluşturma, bilimsel testler ve onaylanmış terapötik yaklaşımlar (örneğin Bilişsel-Davranışçı Terapi, Psikodinamik Terapi vb.) gibi yöntemleri kullanır.

    • ReLife: Duygusal farkındalık, motivasyon artırma çalışmaları, hedef belirleme teknikleri ve pratik egzersizler ile kişinin öznel deneyimine dayalı şekilde ilerler.

Sonuç

ReLife Sistemi, terapi gibi bireyin gelişimini desteklerken bunun tedavi edici boyutunu üstlenmez. Bu sistem, ruhsal bozukluk tanısı veya klinik uygulama yapmaktan çok; kişisel farkındalığı artırma, yaşam kalitesini iyileştirme ve motivasyonu güçlendirme gibi hedeflerle tasarlanmıştır. Dolayısıyla ReLife Sistemi bir terapi yöntemi değil, bireysel potansiyeli harekete geçiren, değişim ve dönüşüm odaklı bir kişisel gelişim yaklaşımıdır.

  • Sistemle çalışmaya başladıktan sonra aileler hangi zaman diliminde değişim fark edebilir? Bu cevap elbette duruma ve aileye göre değişmekle birlikte genellikle ilk ayın sonunda başlangıç noktasına göre farklılıklar gözlemlenmeye başlanır.

  • Tüm görüşmeler zoom üzerinden online yapılıyor.

İlk görüşmeden itibaren kişiye sorulan sorularla durumun tespiti, bu duruma sebep olan kök duygu ve düşünceler, davranışlar tespit ediliyor. Danışana ve duruma bağlı olarak ilk görüşmeden itibaren imajinasyonla kişinin derin hatıralarına gidilip, orada değişiklikler yapılabiliyor.

Görüşme sonrası kişinin şikayetine özel metni yazılarak, yine duruma ve kişinin yaşına uygun frekanslar seçilerek kişiye özel müzikler hazırlanıp aileye gönderiliyor. Eğer konu çocuğun rahatsızlığı ise, aile müziği her gece uyurken çocuğa dinletiyor. Eğer ebeveyne hazırlanan müzikse, kişi uyumadan önce kendi müziğini dinliyor.

Aksi bildirilmedikçe müzik kim için hazırlandıysa o dinlemeli.

  • Ebeveynlere düşen sorumluluklar ve süreci desteklemek için yapacakları uygulamalar oldukça basit. İlk olarak müzikler her gece düzenli olarak dinletilecek. İkinci olarak da görüşmede kendilerine tavsiye edilen davranış değişikliklerine uyacaklar.

  • Özel eğitim gerektiren çocuklar veya özgül öğrenme güçlüğü olan çocuklar için sistemin uygulanabilir.

Randevu bölümümüzden size en uygun tarihe randevu alabilirsiniz.

  • Çocuğun katılımını nasıl sağlarsınız? Böyle durumlar için çözüm yolları nelerdir?

Çocuğunuza müziği dinletemiyorsanız alternatif yöntemleri görüşmede birlikte belirliyoruz.

ReLife Sistemi, katılımcıların yaşamlarında olumlu değişimler yaşayabilmeleri için çeşitli yaklaşım ve teknikler sunar. Ancak hiçbir kişisel gelişim veya dönüşüm programı kesin bir sonuç garantisi veremez. Bunun nedeni, sürecin başarısının yalnızca kullanılan yöntemlerden değil, aynı zamanda katılımcının:

  1. Kendi Sorumluluğunu Üstlenmesinden
    • Hedeflerin netliği

    • Düzenli uygulama ve devamlılık

    • Değişime istekli olma

  2. Bireysel Koşullarından
    • Kişinin mevcut hayat deneyimi

    • Psikolojik ve sosyal destek sistemi

    • Ekonomik ve zamansal imkânları

  3. Kişisel Öz Disiplin ve Motivasyonundan
    • Program boyunca kazandığı farkındalığı gündelik hayatına yansıtma

    • Yaşam alışkanlıklarını ve bakış açısını değiştirme konusundaki kararlılığı

gibi birçok faktöre bağlı olmasıdır. Bu nedenle ReLife Sistemi, katılımcıya rehberlik eden bir çerçeve sunar; uygulanan yöntemleri hayatına adapte etmeyi seçen ve düzenli uygulamalarla destekleyen kişilerin değişim deneyimlerini güçlendirir. Sonuçlar, hem yöntemlerin etkililiği hem de kişinin kendi özverisi ve çabasıyla şekillenir.