Çocuklarda Görülen Riskli Davranışlar Nelerdir?

  • Anasayfa
  • / Çocuklarda Görülen Riskli Davranışlar Nelerdir?
Çocuklarda Görülen Riskli Davranışlar Nelerdir?

Çocukluk dönemi, bireyin fiziksel, zihinsel ve duygusal gelişiminin en hızlı yaşandığı evredir. Bu süreçte çocuklar, çevrelerinden etkilenerek farklı davranışlar sergileyebilir. Ancak bazı davranışlar, çocukların sağlığı, güvenliği ve sosyal gelişimi açısından risk teşkil edebilir. Riskli davranışlar, dikkatsizlik sonucu kazalara yol açabilecek fiziksel eylemlerden, psikolojik ve sosyal problemlere neden olabilecek tutumlara kadar geniş bir yelpazede değerlendirilebilir.

Riskli Davranış Nedir?

Riskli davranış, bireyin kendisine veya çevresindekilere zarar verme ihtimali taşıyan, genellikle sağlıksız, tehlikeli ve olumsuz sonuçlar doğurabilen eylemleri ifade eder. Bu tür davranışlar, bireyin fiziksel, psikolojik veya sosyal sağlığını tehdit edebilecek özellikler taşır ve genellikle kısa vadede görünmeyen uzun vadeli zararlara yol açabilir. Riskli davranışlar, bireylerin çevresel faktörler, içsel dürtüler veya toplumsal baskılar sonucu gerçekleştirebileceği eylemlerdir.

Bir davranışın riskli sayılabilmesi için, o davranışın potansiyel olarak bireyin sağlığına, güvenliğine, duygusal durumuna veya sosyal ilişkilerine zarar vermesi gereklidir. Riskli davranışlar, bazen bilinçli olarak tercih edilirken, bazen de bireylerin olumsuz etkilerini fark etmeden gerçekleştirdiği eylemler olabilir. Riskli davranışlar genellikle anlık bir tatmin veya dürtü ile ortaya çıkar, ancak uzun vadede ciddi sağlık sorunlarına, psikolojik problemlere veya sosyal izolasyona neden olabilir.

Riskli davranışlar, genellikle bireyin fiziksel güvenliğini tehdit edebileceği gibi, psikolojik veya sosyal düzeyde de zarar verici etkiler yaratabilir. Örneğin, bir çocuk ya da ergenin aşırı hızla araç kullanması veya tehlikeli oyunlar oynaması, doğrudan fiziksel yaralanmalara yol açabilecek riskli davranışlardandır. Bunun yanı sıra, saldırganlık, öfke patlamaları, yalnızlık veya depresyon gibi psikolojik riskli davranışlar da oldukça yaygındır. Sosyal riskler arasında ise arkadaş çevresinden gelen olumsuz baskılarla yapılan suç işleme ya da bağımlılık yapıcı maddeleri kullanma gibi eylemler yer alabilir.

Çocuklarda Fiziksel Riskli Davranışlar

Çocuklar, özellikle gelişim süreçlerinin erken dönemlerinde çevrelerini keşfederken ve fiziksel becerilerini geliştirirken çeşitli risklerle karşı karşıya kalabilirler. Fiziksel riskli davranışlar, çocuğun sağlığına veya güvenliğine zarar verme potansiyeli taşıyan hareketlerdir. Bu tür davranışlar, genellikle çocuğun kontrolsüz enerjisi, merak duygusu veya motor becerilerinin henüz olgunlaşmamış olması gibi faktörlerden kaynaklanır. Fiziksel riskli davranışların bir kısmı, çocukların güvenliklerini tehlikeye atarken, diğerleri de ciddi kazalara ve yaralanmalara yol açabilir.

Trafik Kurallarına Uymama

Çocuklar, özellikle ilk öğrenme dönemlerinde çevresindeki tehlikeleri tam olarak fark etmeyebilirler. Yolda oynarken veya karşıdan karşıya geçerken trafik kurallarına uymamak, çocuklar için büyük bir risk oluşturur. Özellikle okul öncesi dönemde, çocuklar arabaların hızını ve yaya geçitlerinin güvenliğini tam olarak kavrayamayabilirler. Bu durum, çocukların trafik kazalarına maruz kalmasına neden olabilir.

Tehlikeli Oyunlar ve Düşmeler

Çocuklar oyun oynarken çoğu zaman dikkatli olmayı unutur ve bu da tehlikeli durumlara yol açabilir. Çocuklar, yüksek hızla bisiklete binme, kaykay yapma, ip atlama, top oynama gibi oyunlar sırasında düşme riskiyle karşı karşıya kalabilirler. Özellikle uygun güvenlik önlemleri alınmadan yapılan aktiviteler, kazaların meydana gelme olasılığını artırır. Bu tür oyunlar sırasında bacak, kol kırıkları, baş yaralanmaları, sırt ağrıları veya daha ciddi travmalar yaşanabilir.

Fiziksel Mücadeleler ve Saldırganlık

Çocuklar, duygusal gelişim süreçlerinde zaman zaman öfke ve sinirlerini kontrol etmekte zorlanabilirler. Bu durumda, özellikle okul gibi kalabalık ortamlarda, fiziksel mücadelelere girebilirler. Diğer çocuklarla dövüşmek, itişmek veya vurmak gibi saldırgan davranışlar, hem çocuklar hem de diğer kişiler için fiziksel zararlar doğurabilir. Örneğin, bir çocuk kavgada başını bir yere çarparak beyin sarsıntısı geçirebilir veya başka bir çocuğa ciddi şekilde zarar verebilir.

Tehlikeli Araç Kullanımı ve Yüksek Hız

Çocukların özellikle ergenlik döneminde, hız ve adrenalin arayışıyla tehlikeli araç kullanma davranışları gösterebileceği unutulmamalıdır. Çocuklar, araba, bisiklet, motosiklet veya kaykay gibi araçları kullanırken bazen hız limitlerini aşabilir veya güvenlik önlemleri almayabilirler. Bu tür davranışlar, ciddi trafik kazalarına yol açabilir. Aynı zamanda, tecrübeli olmadıkları için aracın kontrolünü kaybetmeleri olasılığı da vardır.

Su Basıncı ve Yüzme

Çocuklar suya girdiklerinde, çoğu zaman derinliği veya akıntıyı göz önünde bulundurmazlar. Suda kontrolsüz hareketler yapmak, dibe batma veya akıntıya kapılma gibi riskleri beraberinde getirir. Aynı zamanda, yüzme bilmeyen çocuklar, boğulma tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir. Çocukların yüzme havuzlarında veya deniz kenarlarında yetişkin gözetiminde olmaları oldukça önemlidir.

Kesici Aletlerle Oynama

Çocuklar, özellikle kesici aletlerle oynamaktan hoşlanabilirler. Bıçaklar, makaslar, iğneler veya diğer kesici eşyalarla oynamak, çocuklar için ciddi yaralanmalara yol açabilir. Bu tür nesneler, çocukların ellerinde kesiklere, deliklere veya daha ciddi hasarlara neden olabilir. Kesici aletlerin çocuklardan uzak tutulması ve onlara uygun güvenlik önlemleri hakkında eğitim verilmesi büyük önem taşır.


Çocuklar için fiziksel riskli davranışlar, genellikle merak, enerji patlamaları ve öğrenme süreçlerinin bir parçası olarak ortaya çıkmaktadır. Ancak bu tür davranışların olumsuz sonuçlara yol açmaması için ebeveynlerin, öğretmenlerin ve çocukların etrafındaki yetişkinlerin sürekli dikkatli ve bilinçli olmaları gerekir. 

Fiziksel riskler, bazen fark edilmeden ciddi sağlık problemleri doğurabilir, bu nedenle güvenlik önlemleri almak ve çocukları tehlikelerden korumak hayati önem taşır. Eğitim, dikkat ve güvenlik önlemleri sayesinde, çocukların fiziksel risklere karşı korunmaları sağlanabilir.

Psikolojik ve Sosyal Riskli Davranışlar

Psikolojik ve Sosyal Riskli Davranışlar

Çocuklar, fiziksel gelişimlerinin yanı sıra psikolojik ve sosyal gelişim süreçlerinden de geçerler. Bu süreçlerde çocukların karşılaştıkları duygusal ve toplumsal zorluklar, onları psikolojik ve sosyal riskli davranışlara yönlendirebilir. Psikolojik riskli davranışlar, bir çocuğun içsel dünyasında ortaya çıkan olumsuz tutumlar ve duygusal durumlarla bağlantılı iken; sosyal riskli davranışlar, çevresiyle kurduğu ilişkilerdeki uyumsuzluklar ve toplumsal normlardan sapmalarla ilgilidir. Bu tür davranışlar, çocuğun ruhsal sağlığını, sosyal ilişkilerini ve genel gelişim sürecini olumsuz şekilde etkileyebilir.

Çocuklar, sağlıklı bir gelişim için sevgi, ilgi ve sosyal bağlantılar kurmaya ihtiyaç duyarlar. Ebeveyn ilgisinin eksik olması, çocuğun sosyal bağ kurma yeteneğini etkileyebilir ve onu yalnızlık, depresyon veya sosyal izolasyon gibi psikolojik problemlere itebilir. Aile içindeki ihmal, çocukta düşük özsaygı, güvensizlik ve yalnızlık hissi yaratabilir. Sosyal izolasyon, çocuğun okuldaki arkadaşlarıyla sağlıklı ilişkiler kurmasını engeller ve ilerleyen dönemde yalnızlık, depresyon ve kaygı bozukluklarına neden olabilir.

Çocuklar, ailede veya okulda maruz kaldıkları duygusal şiddet nedeniyle, olumsuz bir psikolojik gelişim süreci yaşayabilirler. Bu durum, çocuğun güven duygusunu sarsabilir, düşük özsaygı seviyelerine yol açabilir ve öfke patlamaları, saldırganlık gibi riskli davranışlar geliştirmelerine neden olabilir. Duygusal şiddet, çocuğun diğer insanlarla sağlıklı ilişkiler kurma yeteneğini zedeler ve gelecekte daha ciddi psikolojik problemler ortaya çıkabilir. Çocuklar, bu tür şiddete karşı savunmasız olduklarından, kendilerini koruma içgüdüsüyle saldırgan davranışlar sergileyebilirler.

Ergenlik döneminde kimlik arayışı, toplumsal baskılar veya grup dinamikleri nedeniyle bazı çocuklar, madde bağımlılığı gibi riskli davranışlar geliştirebilirler. Alkol, sigara, uyuşturucu veya diğer maddelerin kullanımı, çocukların fiziksel ve psikolojik sağlığını tehdit edebilir. Bu tür davranışlar, genellikle psikolojik sorunlarla ilişkilidir. Çocuklar, stres, depresyon veya kaygı gibi duygusal problemlere çözüm olarak maddelere yönelebilirler. Ancak bağımlılık, hem ruhsal hem de fiziksel sağlığı bozarak ciddi sonuçlar doğurabilir.

Özgüven eksiklikleri, çocukların sosyal etkileşimlerde ve toplumsal ortamlarda kendilerini ifade etme konusunda zorluk yaşamasına yol açabilir. Aile içindeki eleştiriler veya okulda dışlanma gibi faktörler, çocuğun kendini yetersiz hissetmesine neden olabilir. Bu durum, çocuğun hem psikolojik olarak sağlıksız bir iç dünyaya sahip olmasına yol açar hem de sosyal becerilerini olumsuz etkiler. Kendini ifade edemeyen, duygusal olarak baskı altında hisseden çocuklar, depresyon, anksiyete gibi psikolojik sorunlar geliştirebilirler.

Çocuklar, okulda veya arkadaş çevrelerinde dışlanma ve aşağılama gibi olumsuz davranışlarla karşılaşabilirler. Bu tür durumlar, çocuğun sosyal becerilerini olumsuz etkileyebilir ve onu yalnızlık duygusuyla baş başa bırakabilir. Arkadaş grupları tarafından dışlanmak, çocuğun özsaygısını zedeler ve psikolojik travmalar yaşamasına neden olabilir. Çocuklar, sosyal çevrelerinde kabul edilmedikçe, kendilerini değersiz hissedebilir ve bu da ilerleyen yaşlarda daha büyük sosyal sorunlara yol açabilir.

Ağır depresyon ve psikolojik sorunlar yaşayan çocuklar, kendilerine zarar verme veya intihar düşünceleri geliştirme riskine girebilirler. Sosyal baskılar, aile içindeki problemler veya okulda yaşanan zorbalık, çocukların intihar gibi uç noktalara ulaşmasına sebep olabilir. İntihar düşünceleri, genellikle derin bir psikolojik boşluk ve çaresizlik hissinden kaynaklanır. Aileler ve çevre, bu tür davranışların erken belirtilerini fark ederek profesyonel destek almalı ve çocuğun psikolojik sağlığını korumalıdır.

Sosyal normlara ve kurallara uymamak, çocukların toplumla uyumsuz hale gelmesine yol açabilir. Okulda düzeni bozma, öğretmenlere karşı saygısız davranışlar sergileme, şiddet içeren hareketlerde bulunma gibi davranışlar, çocuğun psikolojik ve sosyal uyumunu tehlikeye atabilir. Bu tür davranışlar, çocukların toplumsal ilişkilerinde zorluk yaşamasına ve sosyal izolasyona yol açabilir. Ayrıca, zaman içinde disiplin problemleri artarak çocuğun gelecekteki yaşamını da olumsuz etkileyebilir.
Psikolojik ve sosyal riskli davranışlar, çocukların sağlıklı gelişim süreçlerini olumsuz yönde etkileyebilecek önemli faktörlerdir. Bu tür davranışlar, çoğu zaman içsel sıkıntılar, ailevi problemler veya çevresel etkilerle ilişkilidir. 

Ebeveynlerin, öğretmenlerin ve diğer yetişkinlerin, çocukların psikolojik ve sosyal ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak onlara rehberlik etmeleri çok önemlidir. Erken dönemde fark edilen bu tür riskli davranışlar, uygun müdahalelerle önlenebilir veya yönetilebilir, böylece çocukların sağlıklı bir psikolojik ve sosyal gelişim göstermeleri sağlanabilir.

Riskli Davranışların Nedenleri

Birincil etkenlerden biri, çocuğun çevresindeki aile içi ilişkiler ve ailedeki tutumlar olabilir. Ailedeki şiddet, ihmal, bağlanma eksiklikleri gibi durumlar, çocuğun güven duygusunu zedeler ve bu da psikolojik sorunların gelişmesine neden olabilir. Ailedeki olumsuzluklar, çocuğun duygusal dengesizliğe yol açan riskli davranışlar sergilemesine zemin hazırlar. Ayrıca, ebeveynlerin çocuklarına yeterli ilgiyi göstermemesi veya kötü rol model olmaları da riskli davranışları tetikleyebilir.

Bir diğer önemli faktör, çocuğun sosyal çevresi ve okul hayatıdır. Okulda yaşanan zorbalık, dışlanma veya arkadaş grubu baskısı, çocuğun kendini kabul ettirme çabalarına yol açabilir ve bu da onu riskli davranışlara itebilir. Çocuk, bu baskılara karşı savunma mekanizmaları geliştirirken, daha sağlıksız yollara başvurabilir. Sosyal çevredeki etkiler, arkadaş grubunun olumsuz davranışlarıyla birleştiğinde, çocuğun yanlış kararlar alması daha olasıdır.

Ayrıca, bireysel özellikler de riskli davranışların ortaya çıkmasında etkilidir. Çocuklar, merak ve keşif arayışıyla bazen kendilerine zarar verecek hareketler yapabilirler. Ergenlik dönemi, kimlik arayışının olduğu bir dönemdir ve bu dönemde çocuklar sınırlarını test etmek isteyebilirler. Aynı zamanda, ergenlikte hormonel değişiklikler ve duygusal dalgalanmalar da bu dönemde riskli davranışların artmasına yol açabilir.

Yorumunuzu Buraya Yazın